Vay be dostlar, şu Avrupa ligleri de iyice karakola dönmüş, kimin nerede yattığı belli değil! Bu hafta sonu top yuvarlak, hayat üçgen dedik, ama zirveler fırıldak gibi dönmüş. Avrupa'nın o meşhur beş büyük liginin üçünde lider değişti, bildiğin koltuk kapmaca oynandı. Barcelona, Milan... Eh, onlar alışkın, tamam da, Fransa'da "Lens" diye bir takım lider olmuş ya, buna şaşırıyorum ben. Resmen "Durun arkadaşlar, ben de varım!" demiş, ne iş? Arsenal ve Bayern Münih abi-kardeş misali, "Bizim yerimiz garanti, kimse dokunamaz" edasıyla zirvede kalmaya devam etti. Yani anlayacağın, biri şaşırtırken, diğerleri "eh işte" dedirtti.
Şimdi gelelim La Liga'ya... Barcelona bir anda atağa kalkmış, Alaves'i 3-1 yollamış evine. Lamine Yamal falan coşmuş yine, çocuk mu yetişkin mi belli değil. Real Madrid ne yaptı peki? Girona deplasmanında 1-1 berabere kalıp zirveyi "buyur abi sen otur" diye Barça'ya teslim etti. Üst üste üçüncü beraberlik nedir abi? Arda Güler de bir 45 dakika takılmış ama "ne yapayım ben bu takımı?" demiştir içinden herhalde. Villarreal ve Atletico Madrid de "Biz de buradayız!" dercesine arka arkaya galibiyetler alıp zirve takibini sürdürmüş, yani İspanya'da kartlar tekrar dağıtıldı, herkes masaya otursun.
İtalya'ya gelince, Milan sanki "Abi dur ben de lider olayım biraz" diye Lazio'yu 1-0 geçmiş. Roma mağlup olunca da bizim Milan tepeleri atmış. Napoli de Roma'yı yenmiş, Zeki Çelik abimiz maçın topunu toplamış, pardon, 90 dakika oynamış. Hakan Çalhanoğlu, Kenan Yıldız'lar da bir güzel top koşturup galibiyetlere imza atmış. Ama buradaki denge o kadar hassas ki, puanlara bakıyorum da, sanki "kimin cüzdanı daha kabarık" diye yarışıyorlar, averajlar falan... Bir bakmışsın haftaya bambaşka bir senaryo.
Ve gelelim Fransa'ya... Valla helal olsun Lens'e! Angers'i 2-1 yenip PSG'nin tahtına oturmuşlar. PSG ne yaptı peki? Monaco'ya 1-0 yenilip "yahu biz liderlikten sıkıldık, biraz da başkası otursun" demiş resmen. 8 hafta sonra ilk mağlubiyet, pes yani. Marsilya da Toulouse ile berabere kalmış, "Biz de bir şey yapamayalım" dercesine. Yani Fransa'da da herkes PSG'ye "biraz da sen dinlen" demiş gibi, acayip bir durum. Arsenal ve Bayern'in liderliği koruması ise artık kimseyi şaşırtmıyor, onlar zaten o koltuklara yapışmış gibi duruyor, yerinden kıpırdamıyorlar.