Bizim Arda Turan, nam-ı diğer Arda Hoca, Ukrayna'daki savaşın gölgesinde Shakhtar Donetsk'le öyle işlere imza atıyor ki, insan dinlerken 'pes' diyor. Düşünsenize, UEFA Avrupa Konferans Ligi'nde Shamrock Rovers maçına çıkacaklar diye 16 saat otobüs yolculuğu yapmışlar! İstanbul'dan Hatay'a gitsen anca o kadar sürer. Sanki maça değil, Avrupa turuna çıkmışlar, ama yolculuk sponsorları otobüs firması sanırım. Bu kadar çileye rağmen takım sahaya çıkıp top oynamaya devam ediyor, Arda da bu işin mimarı.
Maçtan önce Arda bir açıklama yapmış, sormayın gitsin! Hani Oscar töreninde en iyi erkek oyuncu ödülünü alırkenki o duygusal anlar olur ya, Arda da aynen öyle döktürmüş içini. 16 saatlik yolculuktan dolayı oyuncularına "teşekkür ederim" diyor, haklı tabii. O yorgunlukla top koşturmak kolay iş değil. Sonra Ukraynalıların savaş ortamında bile hayata devam etmesine saygı duymuş, helal olsun. Ama en bombası ne biliyor musunuz? Trump'a, Putin'e, Erdoğan'a, Zelenski'ye falan seslenmiş, "Çocuklar için çok zor" diye. Yahu Arda'm, sen ne ara dünya liderlerinin arasına karışıp diplomatik mesajlar vermeye başladın? Kahvehanede siyaset konuşur gibi dünya barışını konuşmuş adam resmen! "Ukraynalılar benim ailem" diyerek de hepimizin içini burktu.
Peki, tüm bu yol çilesi, bu duygusal konuşmalar, bu dünya liderlerine sesleniş neye yaradı dersiniz? Shamrock Rovers'ı 2-1 yenip, Konferans Ligi'nin gelir sıralamasında zirveye oturmaya! Tam 8 milyon Euro gelir elde etmişler. Anlaşılan o ki, Arda Hoca sadece taktik bilmiyor, kasanın nasıl dolacağını da biliyormuş. "Yol uzun, dert çok" derken, bir yandan da tıkır tıkır parayı cebine atmış adam. Valla Arda, helal olsun! Sen hem savaşın ortasında diplomat kesiliyorsun, hem futbolcuları 16 saat yolculuk sonrası galibiyete taşıyorsun, hem de kulübe resmen piyango vurduruyorsun. Artık bu Konferans Ligi'nin adı Arda Turan Para Basma Ligi olarak değişsin bence.