Yahu arkadaş, ne haberler düşüyor önümüze! 'Kadıköy'de 30 milyarlık dev buluşma' diye başlık atılır da insan heyecanlanmaz mı? Sanırsın sahaya inecek 22 oyuncunun her birinin ayağına altın top takmışlar, maç başladığı gibi yağmur gibi goller yağacak. Ama gel gör ki, o 30 milyar sahaya çıkmayı unutmuş, soyunma odasında cüzdanların içinde takılmış gibiydi sanki!
Şimdi deniyor ki, iki ezeli rakibin (eğer bir maçsa tabi) toplam piyasa değeri bu kadar. E iyi de abicim, bu kadar parayı toplasak Süper Lig'in kalan takımlarını satın alır, üstüne bir de uzay mekiği yaparız. Sahada gördüğümüz ne? Bol bol pas hatası, rakip kaleye şut atmaktan çekinen, sanki kalenin önünde 'giriş yasaktır' levhası varmış gibi topu çevirip duran abiler. Maç mı izledik, yoksa 'paramız çok ama gol atmak bize göre değil' semineri mi, karar veremedik.
Yani özetle, Kadıköy'de paralar konuştu, cüzdanlar kabardı ama top resmen dilini yuttu. Taraftar geldi stada, bir umutla gol bekledi. Ne golü? 'Acaba bu maçta gol olur mu?' diye iddiaya girsek, 'Olmaz' diyenler zengin olurdu herhalde. Belki de futbolcular, topun değerini düşürmemek için birbirlerine pas attı durdu. Ne diyelim, 30 milyar cebinde olanlar bile gol sevinci yaşayamıyorsa, biz garibanlar ne yapalım!